ŞUBOHO (ܫܘܼܒܚܐ) - Karyo Hliso
Yusuf Begtas:

ŞUBOHO (ܫܘܼܒܚܐ)

Mlfono Yusuf Beğtaş
ŞUBOHO (ܫܘܼܒܚܐ)

ŞUBOHO (ܫܘܼܒܚܐ)

ŞUBOHO / ŞUBAHA ܫܘܼܒܚܐ kavramı, Süryanicede iki farklı ama birbirini tamamlayan anlam taşır. Hayatın sağlığı ve gelişimi için bu iki anlam, herkes ve her makam için vazgeçilmezdir.

Şuboho’nun ܫܘܒܚܐ birinci anlamı en yaygın olanıdır: Şabah (ܫܒܚ); değer vermek, saygı göstermek, onurlandırmak, itibar kazandırmak, övmek, takdir etmek, yüceltmek; düzen ve ahenk içinde anlayarak okumak, terennüm etmek demektir.

Şuboho’nun ikinci anlamı ise daha çok tıbbî terminolojide yer alır ve bu nedenle pek bilinmez: Doktorun hastaya yazdığı ilaç kâğıdı, yani reçete anlamına gelir.

Görüldüğü gibi, Süryanicede bu iki anlam da kolay kavranacak türden değildir. Ancak belli bir bilinç, çaba ve emek sonucunda insan, bu anlamların kapsadığı derinlikli anlayış ve davranış biçimini geliştirebilir.

Bu iki anlamın hem kadim hem de otantik oluşu, onların hayatın akışı içindeki vazgeçilmezliğini daha da gerekli ve zorunlu kılar.
Dolayısıyla bireysel ve toplumsal yaşamın sağlığı için, bu iki anlamı günümüz gerçekliğiyle yeniden buluşturmak zorundayız.

Ama...
Zihinsel temizlik olmadan bu güncellemeyi nasıl yapabiliriz?
Çünkü gerçek huzurun anahtarı, zihinsel temizlikte gizlidir.

Bugün karşı karşıya olduğumuz birçok toplumsal sorunun temelinde, zihinlerde biriken derin kirlenme yatmaktadır.
Bu kirlenme; sevgisizlikten, benlik kavgalarından, saygısızlıktan ve nefret duygularından beslenir.

Zihinler arınmadan, ne bireysel yaşamda ne de toplumsal yapıda gerçek bir huzurdan söz edilebilir.
Asıl mesele, dış dünyayı değiştirmek değil; iç dünyayı dönüştürmektir.
Çünkü sorunlar ve olumsuzluklar, aslında zihinlerdeki kirli tortuların bir yansımasıdır.

Bu nedenle bireysel ve toplumsal geleceğimiz için önce kendi içimizi temizlemeliyiz. Değer vermeyi ve sevgiyi çoğaltmak, itibar ve saygıyı yerleştirmek, “senlik benlik” davasını aşmak zorundayız.

Zanlı aramak boşunadır; ne oluyorsa bizden oluyor. Her şeyi biz yaratıyoruz. O hâlde, sorumluluk da bizdedir.

Zihnimizi kontrol altına almayı, düşünce enerjimizi olumlu yönde yönlendirmeyi öğrenmeliyiz.

Süryani kültürünün öğretileri ve içsel farkındalık, bu konuda bize eşsiz reçeteler (şubohe) sunar. Yeter ki samimi olalım ve ŞUBOHO mantığıyla zihinsel dönüşüm yolculuğuna cesaretle çıkalım.

Unutmayalım: Gerçek değişim zihinle başlar. Gerçek temizlik içten dışa doğru olur.

İnanıyorum ki, hem saygının hem de şifanın dili olan ŞUBOHO’nun çağrısı doğru anlaşılırsa, bu çağrı toplumsal yapıda yankı bulacaktır.

Bu yüzden Şuboho yani değer olmak, değer vermek; şifa olmak ve şifa vermek, çok önemlidir. Hayatı iyileştirir.

Çünkü her insan, görünene sığmayan bir hakikatin taşıyıcısıdır.
Beden, bir kabuk; zihin, geçici bir araçtır.


Ama ruh...

İçimizdeki şuboho, Tanrısal özün bizde değer bulmuş hâlidir.
Bir kıvılcım: Hem değer hem de şifa taşıyan…

Kendini sadece bedene ve düşünceye indirgeyen, arasa da bulamaz hakikati.
Çünkü o, dışarının gürültüsünde değil; içerinin sessizliğinde gizlidir.

Ve ancak o sessizliğe saygı duyan, şuboho ile yaklaşan, kendine merhametle bakan biri o kapıyı aralayabilir.

O zaman duyulur kalbin derin kıvrımından bir ses:
“Sen zamana sıkışmış bir beden değil, sonsuzluktan gelen bir ruhsun.”

İnsan, değer verdiği ölçüde başkasına şifa olur. Ve başkasına şifa olan, Tanrı’ya yakın olur.

Şuboho sadece bir kelime değildir…

O, ruhsal kayıtsızlığa (ܡܕܫܢܘܬܐ ܪܘܚܢܝܬܐ madşonutho ruhonoyto) karşı bir çağrıdır.

İnsanın, kendi içsel ıssızlığında bile sevgiye alan açma iradesidir. Ruhun değerleriyle, bencilliğin ve küçümsemenin karanlığından zihni arındırmaktır.

 

Yusuf Beğtaş

www.karyohliso.com

 

 

 

 

 

 


 
Please Leave Your Thinking

Leave a Comment

You can also send us an email to karyohliso@gmail.com